Arka Kapak
Zor bir yıldı, kabul edin. Dünyanın başına gelmedik kalmadı.
Doğal afet, siyasi skandallar, kavga dövüş, ayaklanma, gerim gerim gerildik...
Güneşi, aydınlığı özledik...
Karamsarlık adamı hasta eder, dert, tasa ülser yapar, hüzün cildi kırıştırır, "Of"layıp durmak çevreyi kirletir!
Bir ara verin. Tatil yapın. Beyninizi gezmeye çıkartın.
Bu kitap, ister yazın okuyun, ister başka mevsim, "yazlık" havasında. Yani gevşek, sakin, neşeli...
Bir kumsalda, şezlonga uzanmış, karpuz yiyerek okuduğunuzu hayal edin.
Ve içinizi aydınlık tutun!
Yazar:Gülse Birsel
Sayfa Sayısı: 176
Dili: Türkçe
Yayınevi: Turkuvaz
Zor bir yıldı, kabul edin. Dünyanın başına gelmedik kalmadı.
Doğal afet, siyasi skandallar, kavga dövüş, ayaklanma, gerim gerim gerildik...
Güneşi, aydınlığı özledik...
Karamsarlık adamı hasta eder, dert, tasa ülser yapar, hüzün cildi kırıştırır, "Of"layıp durmak çevreyi kirletir!
Bir ara verin. Tatil yapın. Beyninizi gezmeye çıkartın.
Bu kitap, ister yazın okuyun, ister başka mevsim, "yazlık" havasında. Yani gevşek, sakin, neşeli...
Bir kumsalda, şezlonga uzanmış, karpuz yiyerek okuduğunuzu hayal edin.
Ve içinizi aydınlık tutun!
Yazar:Gülse Birsel
Sayfa Sayısı: 176
Dili: Türkçe
Yayınevi: Turkuvaz
Arka Kapak
"Bikini Mevsimi, bir kadının umutları, beklentileri ve hayatını dolduran her türlü sevgiyle ilgili gerçekleri anlatıyor. Ustalıkla kaleme alınmış, bir çırpıda okuyacağınız bu hayat dolu, eğlenceli romanı kaçırmayın."
Erin Merritt düğün planları yapmak için göl kenarındaki memleketi Heart Lake'e döner. Ancak sürekli çocukluk aşkıyla karşılaşıp durunca, "Acaba yanlış adamla mı evleniyorum?" diye düşünmeden edemez. Daha da kötüsü, stresten kendini yemeğe verir ve gelinliğine sığamaz.
Böylece Erin, Angela, Megan ve Kizzy ile birlikte Yemek Kulübü'nün yerine Bikini Diyet Kulübü'nü koymaya karar verir. Bu dört kadın, yaza kadar bikinilerine sığacaklarına dair kendi aralarında bir anlaşma yaparlar ve bu anlaşma hayatlarını tamamen değiştirir. Arkadaşlarının yardımıyla Angela evliliğinin parçalanması korkusuyla baş eder. Megan kendine saygı duymak konusunda yaşadığı sorunlarıyla yüzleşir. Kizzy kocasının diyetini sabote etmesine engel olmaya çalışır. Erin de aşk hakkında bazı önemli gerçekler öğrenir.
Şezlongunuza uzanıp kendinize karşı dürüst olmanızı ve kalbinizin sesini dinlemenizi teşvik edecek bu eğlenceli, ilham verici romanın tadını çıkarın.
Yazar:Shelia Roberts
Çevirmen:Gülgün Kozan
Sayfa Sayısı: 311
Dili: Türkçe
Yayınevi: Derin Kitap
"Bikini Mevsimi, bir kadının umutları, beklentileri ve hayatını dolduran her türlü sevgiyle ilgili gerçekleri anlatıyor. Ustalıkla kaleme alınmış, bir çırpıda okuyacağınız bu hayat dolu, eğlenceli romanı kaçırmayın."
Erin Merritt düğün planları yapmak için göl kenarındaki memleketi Heart Lake'e döner. Ancak sürekli çocukluk aşkıyla karşılaşıp durunca, "Acaba yanlış adamla mı evleniyorum?" diye düşünmeden edemez. Daha da kötüsü, stresten kendini yemeğe verir ve gelinliğine sığamaz.
Böylece Erin, Angela, Megan ve Kizzy ile birlikte Yemek Kulübü'nün yerine Bikini Diyet Kulübü'nü koymaya karar verir. Bu dört kadın, yaza kadar bikinilerine sığacaklarına dair kendi aralarında bir anlaşma yaparlar ve bu anlaşma hayatlarını tamamen değiştirir. Arkadaşlarının yardımıyla Angela evliliğinin parçalanması korkusuyla baş eder. Megan kendine saygı duymak konusunda yaşadığı sorunlarıyla yüzleşir. Kizzy kocasının diyetini sabote etmesine engel olmaya çalışır. Erin de aşk hakkında bazı önemli gerçekler öğrenir.
Şezlongunuza uzanıp kendinize karşı dürüst olmanızı ve kalbinizin sesini dinlemenizi teşvik edecek bu eğlenceli, ilham verici romanın tadını çıkarın.
Yazar:Shelia Roberts
Çevirmen:Gülgün Kozan
Sayfa Sayısı: 311
Dili: Türkçe
Yayınevi: Derin Kitap
80'li Yıllarda Gündelik Hayatımız
Annelerimiz eşyalarını özenle korur, bozulduklarında ertesi gün yerine yenisinin gelmeyeceğini bilirlerdi. Hemen hepsinin elinde bir iğne iplik önlüklerin sökükleri okula gitmek üzereyken ayaküstü dikilirdi. Günlerinde kek, börek, "bir çay daha!", poğaça, "Ay! Komşu tatlıda mı yaptın!" derken başlarlardı şişmanlamaya. Evlerini yuva yapmaya çalışırken yorulurlar, ama asla yorgun olmazlardı.
Sokağımızdaki teyzeler annelerimiz gibiydi. Susadığımızda evlerine girer su içerdik.
Koşar, düşer, terleriz, burnumuz akar. Üzülür, ağlarız yine akardı. Kollarımıza silerdik burunlarımızı. Gömleğimizin, kazağımızın, gocuğumuzun, uzun kollu neyimiz varsa hepsinin uçları meşin gibi olurdu.
Kelebekler konardı omuzlarımıza, uğurböcekleri en sevimli halleriyle kendilerine birinin mani söylemesini beklerlerdi. Her delikten bir kertenkele uzatır kafasını, başka bir deliğe saklanmadan önce ufak değneklerimizle kovalardık onları. Antenler yerlerini kapmadan önce leylekler yuvalarını çatılarımıza yapardı.
Elimizde Japon Çekirdekleri sokaktan gelip geçenlere bakarken çitler, soranlara adres tarif ederdik.
Hepimizin orada, uzakta köylerimiz vardı... Sadece sebze ya da tahıl ürünleri değil, yatılı misafirlerimiz de gelirdi köylerden. Bir gelen haftalarca gitmezdi.
Evci askerlerin kıyafetlerinin kokusu sinerdi duvarlarımıza. Yedikleri dayaklardan yiyemedikleri yemeklerden bahseder, bir hafta sonra yine gelmek üzere giderlerdi. Böyle olduğu halde neden mektup yazarlar anlamazdım.
Yoğurtçular, hurdacılar, kalaycılar, bileyiciler fuar alanı gibi kullanırlardı sokakları. Kendilerine has ezgileriyle bağırıp gezerlerdi. Bekçilerimiz vardı; kahverengi polislerimiz. Düdüklerini öttürür, bozacılarla beraber gecelerin sesi olurlardı.
Şoförler: "Bundan iyisini ancak Allah yapar," derlerdi efsane otobüs 302 için.
"NeAnadol'u be! Babadol, Babadol," deyip dururdu dayım.
"O zamanlar Kumburgaz bize çok uzak, fotoğraflarımız sepya, hayatımız siyah-beyazdı. Domatesler kesildiklerinde etrafa güzel kokular yayar, evlerimizin balkonunda ya da pencere önlerinde Vita marka yağ tenekelerinde biberler, fesleğenler, çilekler yaşardı. Balkondan uzansak erik, kayısı, kiraz veya vişne toplayabilirdik belki ama misafirliğe gittiğimizde elimiz muza kayardı."
Yazar:Oğuz Tektaş
Sayfa Sayısı: 352
Dili: Türkçe
Yayınevi: Çatı Yayınları
İZLEDİĞİM FİLMLER
KURTULUŞ SON DURAK
Psikolog Eylem (Belçim Bilgin) yakın zamanda evlilik
hazırlıkları yapan, beraber olduğu sevgilisini çok seven bir kadındır. Fakat
nişanlısı Okan ile beraber oturmak için Kurtuluş semtinde aldıkları eve sürpriz
biçimde yalnız başına taşınır; zira Okan evlilik hazır olmadığını söyleyerek
Eylem'den ayrılır. Eylem yeni taşındığı Saadet apartmanında aşk acısı ile
depresyona girer. Apartmanda sıradan hayatlar yaşıyor gibi görünen 5 komşusu
Eylem'e yardımcı olmaya çalışırken, kendi hayatlarını çok baştan aşağıya
değiştirecek olaylar yaşayacaklardır...
Ömrü boyu yatalak babasına bakmış olan Vartanuş (Demet Akbağ); mafya babası sevgilisinin kendisini sürekli oyladığını fark eden Goncagül (Nihal Yalçın); çocukları için kendisini koca dayağına iyice alıştırmış olan Gülnur (Ayten Soykök) ve onunla aynı acıyı çeken kızı Tülay ( Damla Sönmez) ve bütün bunların içerisinde hayata pembe gözlüklerle bakmaya çalışan kuafor Füsun (Asuman Dabak), psikolojisini toplamaya çalışan Eylem'i Kurtuluş son durakta bulacaktır...Şiddettin ister psikolojik, ister fiziksel her türlüsüne karşı olan bu kadınlar beraber daha da güçlü olduklarını keşfedeceklerdir
Ömrü boyu yatalak babasına bakmış olan Vartanuş (Demet Akbağ); mafya babası sevgilisinin kendisini sürekli oyladığını fark eden Goncagül (Nihal Yalçın); çocukları için kendisini koca dayağına iyice alıştırmış olan Gülnur (Ayten Soykök) ve onunla aynı acıyı çeken kızı Tülay ( Damla Sönmez) ve bütün bunların içerisinde hayata pembe gözlüklerle bakmaya çalışan kuafor Füsun (Asuman Dabak), psikolojisini toplamaya çalışan Eylem'i Kurtuluş son durakta bulacaktır...Şiddettin ister psikolojik, ister fiziksel her türlüsüne karşı olan bu kadınlar beraber daha da güçlü olduklarını keşfedeceklerdir
Güzel bir filmdir bazı yerlerini saçma bulduğum oldu ama yinede bu kadar iyi oyuncuların birada olduğu film olduğu için hoşuma gitti.
HAYAT GÜZELDİR
1930'ların İtalya'sında Guido adındaki tasasız, kaygısız bir
Yahudi kitapçı yakın bir şehirdeki güzel kadına kur yapıp onunla evlenerek bir
peri masalı başlatır. Guido ve karısının bir oğulları olur ve İtalya'yı Alman
güçleri istila edene kadar birlikte mutluluk içinde yaşarlar. Ailesini bir arada
tutabilmek ve oğlunun Yahudi toplama kamplarının dehşetinden elinden geldiğince
uzak tutmak çabası ile Guida bu yıkımı bir oyun gibi gösterir. Bu oyunun kazanma
ödülü ise bir tanktır...
Harika bir film herkese tavsiye ederim
BİZİM BÜYÜK ÇARESİZLİĞİMİZ
Bizim Büyük Çaresizliğimiz, lise yıllarından beri yakın arkadaş
olan, 30’lu yaşların sonundaki iki adamın, Ender ve Çetin’in dostluğunu konu
alıyor. Uzun yıllar hayatları farklı yönlere giden iki yakın arkadaş, Çetin’in
yıllar sonra Ankara’ya dönmesiyle çocukluk hayallerini gerçekleştirir ve aynı
evde yaşamaya başlarlar. Tam birlikte yeni bir hayat kurmuşlarken, yurtdışında
yaşayan arkadaşları Fikret Türkiye’de tatildeyken bir trafik kazası geçirir ve
annesiyle babasını kaybeder. Almanya’ya geri dönmesi gereken Fikret, Ender ve
Çetin’den, Ankara’da üniversite öğrencisi olan kız kardeşi Nihal’in okulunu
bitirene kadar, yani iki yıl boyunca, onlarla kalmasını ister.Birlikte yaşama
hayalleri tam gerçekleşmişken üçüncü birinin eve gelmiş olması ilk başlarda
Ender ve Çetin’i rahatsız eder. Ölümlerin travmasını atlatamayan Nihal de
onlarla iletişim kurmak istemez, ama zamanla birbirlerine alışırlar. Aralarında
ev merkezli üçlü bir yakınlık oluşur; beraber vakit geçirmeye ve bundan
hoşlanmaya başlarlar. Bir süre sonra kaçınılmaz olan gerçekleşir; Ender ve
Çetin, birbirlerinden habersiz bir şekilde Nihal’e aşık olurlar. Bu ortak
aşklarını fark etmeleri, Ender ve Çetin’i birbirinden uzaklaştırmayacak, tersine
onların dostluğunda yeni bir sayfa açacaktır..
Bu filme gelince ben aslında beklediğimi bulamadım.Kitabıda varmış aslında ama okuyamadım onuda okumak istiyorum
Ben de kitap okumayı çok seviyorum. Bir de yemek yapmayı
YanıtlaSilEşimlede film seyretmeyi
Sevgiler