31 Aralık 2015 Perşembe

2016 Dileklerimiz



Yeni yılınız baldan tatlı,kelebek 🐞 gibi kanatlı, katlı 🏢
, yatlı 🚤
facebook, instagram "like"lı, 
haftada üç gün ızgara kabaklı, ama birkaç gün de şaraplı,🍷geçen yıldan havalı,
kışın kayakta 🎿
🏂, yazın plajda 👙
,seyahati bol ✈
,geri dönmesi zor,geliri giderinden fazla,💰
dolu dolu sazla 🎧🎸🎵🎶
, cazla,streslere kapalı,uçuşları milli, etekleri zilli,acısı sadece yediğiniz biberde,
tatlısı sağlıkla uyandığınız her günde 🙏
,kilonuz kararında 👯
,ruh sağlığınız ayarında 🙌
,tabiatın kucağında🍀
🌿🌳,trafiğin uzağında,sevdiklerinizle birlikte💕,kem gözlerden uzak olsun 🌀
...
Tek derdiniz çok gülmekten bayılmak 😄
,para saymaktan yorulmak olsun! 🙏🙏

Nadide Hayat




Çağan Irmak'ın yeni filmi Nadide Hayat'ı merak ediyordum.Demet Akbağ ve Yetkin Dikinciler'in oynadığınıda duyunca daha çok merak ettim.Eşim ile oğlum önceki hafta Düğün dernek2 filmine gitti ben tercihimi bu yönde kullandım.Eşimle beraber Nadide Hayat'a gittik.Ben çok beğendim.Hem güldüren hem düşündüren hem keyif aldıran bir film olmuş.Filmden çıkınca Nadide gibi belli bir yaşa geldiğinde  çocuklar büyüyüp kendi hayatlarına daldığında yarıda bıraktığın kendinden fedakarlık ettiklerin her şeyi sorgulama zamanımız gelecek diye düşünmeye başlıyor.O zaman kendini boşlukta ve yalnız hissetmemek için  en başta ailemizde olsa kendimizi de düşünmemiz gerektiğini insan hatırlıyor.
Benim gibi küçük çocukları olan anneleri için kendini düşünmek ve zaman yaratmak zor olsada ufak keyifli anlar yaratmak lazım öyle değil mi?
Bu arada ben bunu anlatıyorum fakat sinemanın ikinci yarısı biraz uzun sürünce eşim oğlumun okulun çıkışına yetişemezsek diye kaygılanıp durmadan saatine baktı.Halbuki eğer geç kalırsak oğluşumuzu okuldan alabilecek çok yakınımız akrabamız var.Zaten onbeş dakika geç kaldığımız için okuldan velilerden bizim evimize yakın olan arkadaşıma söyledik ve sağolsun okuldan aldı.Ama çocuklu olunca işte bazen kendimize yarattığımız ufak zamanların bile tadını çıkaramayabiliyoruz

Çocuklar büyüdükçe ufak zamanları dahada çoğaltarak kendimize zaman ayırmamız gerekiyor.Onlar artık tamamen yetişkin olunca işte kendime zaman ayırmanın vakti geldi derken geç kalmamak için öyle değil mi?



Filmin konusu:Hayat arkadaşını, yol arkadaşını, kocasını kaybeden Nadide, bu olaydan sonra hayatında büyük değişiklikler yapmaya karar verecektir. Kocasının ölümünden sonra iyice dağılan Nadide, hayatını değiştirmek için çabalamaya başlayacaktır. Bu değişim için çocukluk yıllarına kadar inecek ve eğitim hayatına kadar inecektir. Yaptığı tüm hataları telafi etmek isteyecek ve herşeyinin kusursuz olması için çaba gösterecektir. Filmin konusu her ne kadar dram gibi dursada Nadide Hayat izle filmi izleyicilerini kahkahaya boğmaya geliyor



Çamaşır Yıkamanın Keyifli Hali

Ev işleri arasında her hanımın farklı favorileri vardır. Mesela kimi ütü yapmayı sever , bazıları ise yemek yapmayı. Sevdiğiniz işlerin size verdiği keyif ise bambaşkadır ve terapik etkileri vardır. Başka dünyalara gider, hayaller kurar, güzel anları hatırlar, planlar yaparsınız.
Size harika bir haberimiz var. Artık bu keyfi size yaşatan favorileriniz arasına çamaşırı da ekleyebilirsiniz :) Çünkü Rinso bunu mümkün kılıyor.
Rengarenk paketleri ile raflarda dururken bile enerjisini yansıtan Rinso, çamaşır yıkamayı kolay ve eğlenceli bir hale getiriyor. Rinso’nun Kır Bahcesi (Yeşil), Çiçek Bahcesi (Pembe) ve Büyülü Bahçe (Mor) şişeli sıvı deterjanları hem beyaz hem de renklileriniz için tortu bırakmayan bir temizlik vaad ediyor.
Rinso’nun gerçek eğlencesi, yıkama sonrası çamaşır makineninizi açtığınız anda başlıyor. Öyle ki kapağı açtığınız anda tertemiz çamaşırlarınıza eşlik eden muhteşem çiçek kokuları tüm banyoya yayıyor. İşte o an, hissettiğiniz duygular tarif edilmez. Sanki bir anda sevdiğiniz bir melodi çalmaya başlıyor ve o koku sizi alıp bambaşka bir yerlere götürüyor.
Bu kokular o kadar kalıcı ki tertemiz çamaşırlarınızı asarken, kuruturken, ütülerken ve tabii ki giyerken makineyi açtığınız o andaki duygular size kendini hatırlatmaya devam ediyor. Rinso kalıcı bahar kokuları ile çamaşır yıkamayı keyfe dönüştürüyor.
Mutluluk ve keyif zaten anlık değil midir? Mühim olan o anlara hayatınızda yer açmak. İşte Rinso bunu mümkün kılıyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

24 Aralık 2015 Perşembe

Çalışan Anne ve Çalışamayan Anne olmak


1 seneyide geçen süredir evdeyim çalışmıyorum çocuklarımla birlikteyim.Yaklaşık 20 senedir çalışan ve emeklilik için sigorta günümü doldurmuş bir anne olarak hem çocuklarıma daha fazla vakit ayırmak adına ,hem kızımda doğunca kendim bakmak istediğim için, hem iş hayatı beni yeterince yorduğu yıprattığı için işten ayrıldım aramı verdim tamamen emeklimi oldum onu zaman gösterecek.
Çok fazla çelişkiler yaşadım ama doğum izininden sonra dönüp  işe yaklaşık 3 ay iki çocuklu çalışan anne olmayı deneyimledim.Ama benim için çok yorucu yıpratıcı oldu.Gece 12ye kadar oturmak ne mümkün ancak yatağa kendimi zor atıyordum
Fakat yıllardır rutin çalışınca insan her ne kadar yine günlerini çocuklarla hiç oturmadan dinlenmeden evde geçirse bile ruhen boşlukta hissedebiliyor.Bazen bunalıyor bebekli olunca istediği gibi dışarı çıkamıyor kimseyle görüşemiyor.Sonrada yıllardır sabah erkenden evden çıkmaktan bıkan sen değilmiydin derya diyorum.Bazen ne kadar evde sürekli bişiler yapsada işe yaramaz hissedebiliyor.
Çalışırken hayatın daha programlı oluyor çalışmayınca hep bişiler öne çıkıyor yada ertelenebiliyor.
Mesela bloguma hep yazı yazmalıyım özledim diyorum ama bir türlü fırsat yaratamıyorum
Oysaki çalışırken daha düzenlı yazabiliyordum.
Hergün çalışırken okuyamadığım biriken tüm kitaplarımı okuyum seyredemediğim filmleri seyrediyim diyorum bugün diye kalkıp gunun sonunda yorulmus uykum gelmiş bir şekilde ancak yatağa gidebiliyorum
Ama güzel yanlarıda çok tabi çalışırken o yorucu ve işyerindeki stresli durumlar beni yıprattığı için evde sinirli olup herkese çatma potansiyelim oluyordu artık yok.
Oğlumun dersleri ve okuluyla daha yakından ilgilenebiliyorum.
Kızım 1,5 yaşında hala gece uykuları sorunlu düzene girmedi.Bazı sabahlar 3 saatlik uykuyla kalkabiliyorum ben nasıl işe giderdim diye düşünüyorum.
Bazen çalıştığım günleri işyerindeki arkadaşlarımı özlüyorum ama çocuklarımla olmak ağır basıyor
Kızım anaokuluna başlayınca çalışırım belki diyorum sonrada tam özgür rahat hareket edebileceğim gitmek  istediğim kurslara giderim diyorum
Annelik tamamen çelişki ve vicdan muhasebesi işte.
Bazen çalışırken evde olan annelere özeniyorsun bazende evdeyken çalışan annelere.
İki türlüde hayat zor ama onlar için herşeye değer öyle değil mi ?

3 Ağustos 2015 Pazartesi

Çalışan Annelere Bakıcı Parası Müjdesi



Bu uygulama pilot olarak İzmir Bursa ve Antalya'da başladı.Bence bütün Türkiye'de uygulanmalı.Hatta çalışmayan annelerede çocuklarının masrafları için bir destek sağlanması gerektiğini düşünüyorum.Ayrıca bu uygulamadada birinci derecede akrabası olmaması şartını anlamsız buluyorum.Çünkü biz anneler çocuklarımızı hep yabancı birinden çok birinci derecede yakınlarımıza baktırmayı tercih ederiz.Ben çalışırken oğluma annem baktı kızımada işten ayrılmadan önce iki ay kadar teyzemin kızı baktı.Yine çalışsam yine bu şekilde tercih ederim.Neden bu imkandan yakınımız faydalanmasın öyle değil mi?


Evde Çocuk Bakım Hizmetleri Yoluyla Kayıtlı Kadın İstihdamının Desteklenmesi Operasyonu kapsamında pilot il olan İzmir’de ön başvurular saat 10.00 itibariyle başladı. Proje sayesinde İzmir’de bin 750 anne her ay 300 Euro’luk bakıcı yardımı alacak ve bu sayede bin 750 bakıcıya da istihdam sağlanmış olacak.

Evde Çocuk Bakım Hizmetleri Yoluyla Kayıtlı Kadın İstihdamının Desteklenmesi Operasyonu kapsamında İzmir, Bursa ve Antalya pilot il seçildi. Çalışan ve çocuk sahibi olan annelere verilecek 300 Euro’luk hibe için ön başvurular bugün saat 10.00’da ’www.SGK.gov.tr’ ve ’www.evdecocukbakimi.net’ web sayfası üzerinden İzmir’de de başladı. İki yıl sürecek proje kapsamında bugün İzmir’de başlayan ön başvurularla bin 750 asil ve bin 750 yedek anne sisteme kayıt olacak. 3 bin 500 başvurunun sonunda sistem otomatik olarak kapanacak. Ardından ön başvuru yapan anneler, SGK İzmir İl Müdürlüğü tarafından oluşturulan ofise gerekli belgeleri verecek. Müracaatlar sonucunda bin 750 anneye ayda 300 Euro’luk yardım yapılırken, aynı zamanda bin 750 çocuk bakıcısına da istihdam olanağı sağlanmış olacak.

Konuyla ilgili açıklama yapan Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İzmir İl Müdürü Engin Bilgili, projenin şartları hakkında bilgi verirken, projenin çok faydalı olduğunu belirten İzmirli kadınlar uygulamanın Türkiye geneline kısa süre içinde yayılması gerektiğini ifade etti.

5 BİN ANNEYİ KAPSIYOR

Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen ve SGK’nın yürüttüğü proje başvurularının bugün saat 10.00 itibariyle başladığını hatırlatan Bilgili, şu bilgileri verdi:

“Buradaki amaç, kayıtlı kadın istihdamının artırılması, doğum yapan kadınların iş hayatına dönüşünün sağlanması ve çocuk bakımı ile ilgilenen kadınların istihdamının sağlanması. Bu proje Bursa, İzmir ve Antalya illerinde 5 bin anneyi kapsıyor. İzmir’de bin 750 asil, bin 750 yedek anne bu mali destekten faydalanacak.”

BAŞVURU ŞARTLARI

Projeye başvuru şartlarını açıklayan Bilgili şunları söyledi:

“Bu projeden faydalanacak annenin T.C. vatandaşı olması, İzmir için konuşursak İzmir’de ikamet etmesi, annelik izin süresini kullanmış olması, hizmet akdine tabii bir işveren yanında çalışmış olması, brüt asgari ücretin iki katının altında bir ücrete sahip olması, 4/A kapsamında çalışan bir anne olması ve başvuru tarihi itibariyle 0-24 ay arasında çocuk sahibi olması gerekiyor. Bu koşullara uygun annelerin mutlaka SGK sitesinde açılan linkten başvurularını yapmalarını bekliyoruz. Bu müracaatlar şuanda ön kabul olarak alınıyor. Talepte bulunan annelere randevu tarihi verilecek. Kesin kabuller yapılacak, gerekli belgeleri 6 Temmuz tarihinde bize ibraz etmeleri halinde kesin kayıtları gerçekleştirmiş olacağız. Kesin kayıtlar sonucunda bin 750 anneye aylık 300 Euro bir yardım yapılacak. Bunun önemli bir katkı olduğunu düşünüyoruz. Hem de bin 750 kişi istihdam edilmiş olacak.”

OLASI USULSÜZLÜKLERE KARŞI TEDBİR

Projede yer almayı hak eden annelerin T.C. vatandaşı olması gerekirken, bakıcıların da T.C. vatandaşı olması şartı konuldu. Ayrıca projeye dahil olmak için bakıcıların ailenin birinci derecede yakını olmaması gerekiyor. Bilgili, olası usulsüzlüklere karşı tedbirlerin alındığını belirterek, “Uygulamayla birlikte anneler Euro ve TL olarak iki hesap açacak. Hibe bu hesaba aktarılacak. Çalışan bakıcının da bir hesabı olacak. Bu hesapların incelenmesi kurumumuz tarafından görevlendirilen ekip tarafından yapılacak. Zaman zaman aile ziyaretleri yapılarak usulsüzlüklerin önüne geçilebilecek. Kimlerin çalıştırılabileceği hususu da belirlendi. Sistem üzerinden kişilerin sigortasının yatırılıp yatırılmadığı, annenin iş hayatına dönüp dönmediği, para akışları ayrıntılı şekilde izlenecek. Önemli bir sıkıntının olacağını düşünmüyoruz” dedi.

TÜRKİYE GENELİNİ KAPSAYABİLİR

Pilot illerden çıkacak sonuçlara göre projenin kapsamının değişebileceğini ifade eden Bilgili, “Bu uygulamadan çıkacak sonuçlara göre belki de proje Türkiye geneline yayılacak ve tüm anneleri kapsayabilecek. Ancak şuanda proje uygulama aşamasında. Bu uygulamadan çıkacak olan sonuçlar değerlendirilecek. Projenin Önemli bir mali destek olacağını düşünüyorum. Annelerimize ve İzmir’imize hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.

“GENİŞLETİLMESİ GEREKİYOR”

İzmirli kadınlar ise uygulamanın Türkiye geneline kısa sürede yayılması gerektiğini ifade etti. Havva Okboy, “Bence güzel bir uygulama ama herkesi kapsamıyor. Şanslı olanlar çıkacak. Çocuklarıyla ilgilenmek zorunda olduğu için çalışma hayatına giremeyen pek çok kadın var. Güzel ama genişletilmesi gerekiyor. Tüm anneleri ve çocukları kapsaması gerekiyor” dedi.

“MADDİ MANEVİ SORUNLAR YAŞADIK”

Arzu Karakaya isimli vatandaş ise “Projeyi şimdi öğrendim, bilmiyordum. Güzel bir uygulama. Çalışan bir kadınım. Çocuğum 9 yaşında, ben faydalanamayacağım. Belki ikinci çocukta faydalanabiliriz. Projenin Türkiye geneline yayılması ve tüm anneleri kapsaması gerektiğini düşünüyorum. Ben çocuğumu 2 buçuk aylıkken bıraktım işe gittim. Yaşadığım zorluklar anlatmakla bitmez. Maddi manevi sorunlar yaşadık” diye konuştu.

ERKEKLER DE MEMNUN

Erol Doğan isimli vatandaş, “Çocuğumuz artık büyüdü. Keşke uygulama daha önce yapılsaydı hiç olmazsa işimize yarasaydı. Artık yaşlandık çocuk yapamayacağız ama yenilere hayırlı olsun. Eşim çocuk doğduğunda çalışıyordu ve çok sıkıntı yaşadık. Eşim 3-4 ay çalışamadı sonra çocuğu kreşe verdik. Maddi sıkıntılarımız oldu. Bu uygulama çok güzel bence” ifadelerini kullandı.


Detaylı bilgilendirme Milliyet.com.tr'den alıntıdır.

1 Ağustos 2015 Cumartesi

Bir kadın olarak sus!








Yılmaz Özdil ne güzel yazmış Her biri birbirinden güzel manalı ve haklı sözler.Bayıldım ve sizinlede paylaşmak istedim.Benimde bir oğlum var ve kesinlikle takunya kafalı yetiştirmeyeceğim.

Bir kadın olarak sus!

Kadın, bilmeyene nefs, bilene nefes’tir, Şems-i Tebrizi.
Tanrı, erkekleri evcilleştirmek için kadınları yarattı, Voltaire.
Kadını, şarabı, şiiri, müziği sevmeyen, ömrü boyunca ahmak kalır,Goethe.
Uygarlık için ölçü, kadınların toplum üzerindeki etkisidir,Emerson.
Benim en parlak başarım, eşimi benimle evlenmeye ikna etmiş olmamdır, Winston Churchill.
Bir zamanlar erkeğin üstün olduğuna inanıyordum, evlendim, karım bu inancımı tamamen yıktı, Jack Lemmon.
Kadınlar, hayatta yapmaları gereken şeyleri, kendilerinin yarısı kadar bile iyi olmayan bir erkeğin yaptığından iki kat iyi yapmak zorundadır, neyse ki bunu yapmak çok zor değil, Charlotte Whitton.
Bir kadın olmadan yaşanmayacağı doğru değildir, bir kadın olmadan yaşanmış olunmaz sadece, Karl Kraus.
Güçlü erkekler, kadınlarının desteği ile başarılı olurlar, güçlü kadınlar ise, kocalarına rağmen başarılıdır, Lynda Lee-Potter.
Eğer ki kadınlar olmasaydı, dünyadaki paranın hiçbir değeri kalmazdı, Aristotle Onassis.
Adem, eline geçen ilk fırsatta suçu Havva’ya attı, Nancy Astor.
Güya kadınların siyasal güçleri yoktur, halbuki, akıllı kadınlar aptal kocalarını hiç güçlük çekmeden parlamentoya sokar, hatta bakan koltuklarına oturturlar, Bernard Shaw.
Kadının tahmin ettiği şey, erkeğin emin olduğu şeyden daha doğrudur, Rudyard Kipling.
Kadınlarla ilgili yapılabilecek üç şey vardır; onu sevebilir, onun için acı çekebilir, ya da, onu edebiyata çevirebilirsin, Henry Miller.
Zeki olup da, aptal görünmek kadar iyi bir şey yoktur, Agatha Christie.
Kadından meleklik bekliyorsan, ona cennetini sunacaksın, Can Yücel.
Kadınsız erkek, horozsuz tabanca gibidir, erkeği ateşleyen kadındır, Victor Hugo.
Bir kadına inanmak, ona tapmak, onu hayatın başlangıç noktası, ışığı bellemek… Bu, yeniden doğmak değil de, nedir? Honore de Balzac.
Hıçkırarak ağlayan bir kadının gözyaşları, ağlatan adamın başına geleceklerinin altına atılacak imzadır, Charles Bukowski.
Bütün dehamı, bütün eserlerimi, akşam yemeğine geç ya da erken gelmemle candan ilgilenen bir kadın uğruna feda etmeye hazırım, Turganyev.
Bir kadın söyleyeceği çok şey olduğu halde susuyorsa, erkek artık tüm şansını kaybetmiştir, Pablo Neruda.
Kadın öyle bir konudur ki, onu ne kadar incelersen incele, her zaman yepyenidir,Tolstoy.
Gökyüzünün yarısını kadınlar taşır, Çin atasözü.
Kadın, bir erkeğin kendisini sevmediğini, ondan daha önce farkeder, Rus atasözü.
Cahildirler kadından üstün olduğunu sananlar, Mevlana.



*

Kadınlarını geri bırakan toplumlar, geride kalmaya mahkumdur, Mustafa Kemal Atatürk.



Bir kadın şikayet ediyorsa, erkeklerin deyimiyle vıdı vıdı ediyorsa, erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hâlâ ümidi vardır kadının, yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur, daha önemlisi, hâlâ seviyordur. Kadın susarak gider… Erkeklerin hiç anlayamadığı durum, işte bu kadar basittir. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış, aslında bedeni orada durarak, çıkıp gitmiştir, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. Adam anlamaz ama, kadın sessizce gider. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü, kadın susarak gider, Cemal Süreya.

*

Bir kadın olarak sus, Bülent Arınç.

*

Bir kadın olarak, oğullarınızı takunya kafalı olarak büyütmeyin, Yılmaz Özdil.






sozcu.com.tr'den alıntıdır.

31 Temmuz 2015 Cuma

Dikkat El Ayak Ağız Hastalığı Salgını

Bu ara El Ayak Ağız Hastalığı Salgını Başlamış.Kızımda bu salgından nasibini aldı.Bayramda kardeşimin oğlundan bize geçti.Tabi onada başkasından geçti.Doktora gittiğimizde bu ara bu döküntülü hastalığın salgın olduğu çok fazla bu şekilde hasta geldiğini hatta suriyelilerden geçtiğine dair bir rivayet olduğunu söyledi.Özellikle bebekler için zor geçen bir hastalık oldukça yıpratıyor.
Bizde bir gün boyunca 39.8 lere çıkan ateş oldu ilaçla bile düşüremedik devamlı duş aldırdık ve kuvette su içinde oynattık.Başlamadan önceki gün sürekli bir ağlama hali oldu.Sonraki gün ateş sonraki gün ateş düştü su çiçeği görüntüsünde bir döküntü başladı sonrada hem o döküntüler ağrı yapıyormuş hemde ağız içinde yaralar boğazda yara derken iştahsızlık baya bir yordu bizi.Döküntüler yaklaşık 1 hafta sürüyor neyseki çok şükür bitti .Sağlığımıza kavuştuk.Dikkat etsekde etmesekde bu hastalık bizi bulabiliyor.Ağız yaralarımız için doktorumuz bir ilaç ve dut şurubu verdi.Dut şurubu ağız yaralarına iyi geliyormuş.İlacı kullanmadım fakat karbonatlı suya pamuk batırdım onu ağzının içine sürdüm.Sürerken yaktığı için çok ağladı ama bir günde geçirdi tabi bunda dut şurubununda etkisi vardır.Kimi doktor bu dönemde antibiyotikde veriyor ama bize doktorumuz vermedi ve geçti

Bir ara 8 yaşındaki oğlumada geçecek endişesi yaşadım o günlerde yalovadan gelmişti bizimle iki gün kaldı.Birden ateşimiz 38,5 a çıktı karın ağrısı kusma başlayınca korktum ama neyseki bu değilmiş geçti.

Bu resimler hastalığın kızımda ilk günlerdeki döküntü resimleri.Sonra kabuk bağlayanlarda oldu.


Hastalığın detayları;

El ayak ağız hastalığına sebep olan coxsackie A, coxsackie B ve enterovirüs 71 virüslerinin, yaz ve sonbahar aylarında salgınlara neden olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Göçmen; ‘Nadiren erişkinlerde ortaya çıkan bu hastalık kreş ve okula giden 10 yaşın altındaki çocuklarda daha sık görülür. Havuz mevsimin başlaması ile birlikte, enfekte havuz sularının yutulması ile hastalık salgın haline gelir. Klinik olarak; 4-6 gün gibi kısa bir kuluçka süresinden sonra, yüksek ateş, bademcikte, dilde ve yanak içinde aft benzeri yaralar oluşur. Avuç içi ve ayak tabanında kırmızı, bazen içi sıvı dolu, ağrılı döküntüler vardır. Nadiren de bacaklarda, kalçada ve genital organlarda bu döküntüler görülebilir. Döküntüler suçiçeğini andırır ancak boyut olarak suçiçeğinden daha küçüktür. Bu bulgular bir hafta içinde geriler.
Bu dönemde ağız içindeki ağrılı yaralardan dolayı çocuklar iştahları olduğu halde yemek yiyemezler,
daha çok çorba, süt gibi sıvılar ve yoğurt gibi serin, ağızdaki yaraları ağrıtmayan yiyeceklerle beslenmeleri önerilir. Ağız içi yaraların ağrısını azaltmak ve iyileşme süresini hızlandırmak için çeşitli spreyler, döküntüler için kurutucu losyonlar kullanılabilir. Hastalık viral bir infeksiyon olduğu için antibiyotik tedavisi yoktur, kendi seyrini tamamladıktan sonra iyileşir.
Hastalığı önleyecek bir aşı yoktur. Genellikle solunum ve ağız yoluyla, hastalığı taşıyan bir kişi ile yakın temasla ya da enfekte suların (havuz suyu gibi) yutulması ile bulaşabilir. Enterovirüsler; Herpenjina (ani başlayan yüksek ateş, baş ağrısı, kusma, ağız içinde aftöz yaralar), AKUT hemorajik konjuktivit (ciddi göz ağrısı, ışığa bakamama, bulanık görme, gözde sulanma, gözde kırmızılık, göz kapağında şişlik), plörodini (göğüs ağrısı),bronşit, larenjit, ishal-kusma, aseptik menenjit, ensefalit, myokardit gibi hastalıklara da yol açabilir. Ancak bu hastalıklar el ayak ağız hastalığı kadar sık görülmez ve salgınlar yapmaz.’ açıklamasında bulundu.kaynak:pembenar

Kızımın 1 Yaş Doğumgünü

Kızım 14 aylık oldu ama fotoğrafları yeni paylaşabiliyorum.Kendi çapımda birşeyler hazırladım.Ve ınstagramdan tutu takım siparişimizide verdim.Arkadaşlarım ve ailemle birlikte kızımın 1 yaşa girmesini kutladık.Daha dün gibi doğduğu zaman.İyiki doğdun iyiki benim kızım oldun.
                                                        İki kuzumun fotoğrafı




hazırlıklarımdan bazıları









İzmirdeki dayımızın sürprizi

halamız









13 Mart 2015 Cuma

Koşturmaca bir hayat




Bugünlerde yürüyüşe başladım her gün sabah 1 saat yürüyorum.Malum zaten kilo var birde üstüne doğum kilosu eklenince olay vahim bir duruma dönüştü.Fakat bu zamana kadar havaların düzelmesi ve eceyi 1 saatliğine bırakıcak birini bulmam gerekiyordu.Neyseki babaannemiz gelmeye başladı.İşten ayrıldığımdan beri eceyi bırakmak kolay olmadığı için dışarı çıktığım günler ancak eşimle haftasonları oluyordu Yada efenin toplantısı olduğunda çıkabiliyordum.Uzun süredir spor yapmadığım için yorulsamda dışarı çıkmak hava almak bana iyi geliyor.Çünkü bu kış baya zor geçti.Hem iki çocuklu olmaya alışmak, hem Efe'nin okuldan hasta olarak gelip Ece'ye hastalığı bulaştırması bu sene bizim evde çok sık yaşandı.Normalde Efe hasta olduğunda öksürdüğünde yıpranan üzülen benim bu durumum iki katına çıktı.Çoğu zaman evde hemşire gibi dolaşıyorum sabah nasıl kalkıyorsam akşama kadar oturmuyorum.Allah beterinden korusun tabi yazı dört gözle bekliyoruz.Hele şimdi yürüyüşe başladığımdan beri gün nasıl başlıyor nasıl bitiyor anlamıyorum.Önceden Efe'yi okula gönderip Ece'yi uyutunca yatan ben ona bile fırsat bulamıyorum
Ece büyüyene kadarda böyle devam edicek.
Ece Efeye göre daha haylaz emeklemeye başladı yürümek içinde girişimleri var bu yüzdende her zaman tehlike içeriyor.Sürekli takip etmem gerekiyor.
Allah biz çocuklu annelere kolaylık versin.
Umarım kilo verme girişimlerimdende sonuç alırım.
Diyet ve yürüyüşe azimle devam etmek istiyorum artık

2 Mart 2015 Pazartesi

Burcu Esmersoy ve Refika Birgül “Fırından Lezzetler Yarışması” için Fırın Başına Geçti!

Lay’s Fırından, tüm Türkiye’den tariflerin alınacağı “Lay’s ile Fırından Lezzetler” yarışması için mutfakta kendine güvenen herkesi yarışmaya davet ediyor. Lay’s Facebook sayfasında paylaşılacak tarifler, Burcu Esmersoy ve Refika Birgül’ün oluşturduğu jüri tarafından değerlendirilecek. Dereceye giren en lezzetli 5 tarifin sahibi İstanbul’da gerçekleşecek büyük finalde yarışmaya hak kazanacak.
Lay’s Fırından, lezzetinden ödün vermeden sadece fırınlanarak hazırlanması ve %50 daha az yağlı olmasıyla favorilerimden! Şimdi de benim gibi yemek yapmayı sevenler için harika bir haberim var!
Tüm Türkiye’den birbirinden lezzetli tariflerin yarışacağı “Lay’s Fırından Lezzetler Yarışması’’ 16 Şubat  - 20 Mart tarihleri arasında Lay’s Facebook sayfası üzerinden gerçekleşiyor. Ekranların güzel ve formda sunucusu Burcu Esmersoy ve Türk mutfağına yenilikçi bir bakış açısı getiren Refika Birgül’ün jüri koltuğunda oturduğu yarışmada, fırından lezzetler kıyasıya yarışacak.
Yarışmaya, Lay’s Facebook sayfasına yemek tarifinizi ve tarifin fotoğrafını yükleyerek katılabilirsiniz. Kampanyanın her aşamasında katılımcıların gönderdikleri içerikler; yaratıcılık, özgünlük, uygun pişirme süresi kriterleri göz önünde bulundurularak jüri tarafından değerlendirilecek. Jürinin seçeceği 5 tarifin sahibi İstanbul’da gerçekleşecek büyük finalde yarışmaya hak kazanacak.
Finalde tariflerini hazırlayarak jürinin beğenisine sunacak olan yarışmacılardan kazanan “Fırın Lezzeti” ustası ise beyaz eşya setinin sahibi olacak ve tarifini Lay’s paketleri üzerinden tüm Türkiye ile paylaşma şansı yakalayacak.
Tarifinize güveniyorsanız sizi böyle alalım.
Bir boomads advertorial içeriğidir.

26 Şubat 2015 Perşembe

Cep telefonumdan Blogları Nasıl Okurum?

Malum iki çocuklu anne olarak bazen bilgisayar başına oturma imkanım olmayabiliyor.Nasıl Facebook Instagram ve Twitter'a bakabiliyorsak aynı şekilde Bloglarıda okumak takip etmek yorum yapmak  istiyorum.Bunun için Android'te yapılmış bir program varmı?Siz blogları nasıl okuyabiliyorsunuz?

Yardımcı olabilirseniz çok sevinirim

20 Şubat 2015 Cuma

Ne Yazıkki Bir Anneyi Kaybettik

Bir akrabamız doğum yaptıktan yaklaşık kırk gün sonra safra kesesinden rahatsızlanıyor hastaneye gidiyor ameliyat etmeye karar veriyorlar.Doktor Ameliyat ederken yanlışlıkla bağırsağınıda deliyor ustune uc kere daha ameliyat olması gerekiyor yoğun bakımda bir hafta gibi bir süre kalıyor Dün vefat haberini aldık.Çok üzüldüm içim acıyor.Herşeyden önce daha yeni kırkı çıkmış bir kız bebek annesiz kaldı.Ayrıca dokuz yaşındada bir oğlu var.Onlar nasıl yaşıyacak ya eşi bu acıya nasıl dayanacak?O kız bebek annesini sadece resimlerde görücek.Off off neden insan hayatı bu kadar ucuz.
Doktor şikayet edilecek ama anneyi getirebilirmi?Anlık bir hata gencecik bir annenin canına maloldu yavrular annesiz kaldı.
özgecan olayından sonra birde bu içim daralıyor ruhum sıkılıyor bu ülkede insan tesadüfen yaşamak istemiyor.
Lohusayken Soma madeni faciasına günlerce ağladım eşim televizyon açtırmıyordu artık.
Duyarsız olmak imkansız....
Başka bir şehirde cenazesi kalkıcak gidenler hep yollarda mahsur kalmış.
Ben maalesef gidemiyorum.
Allah eşine ve ailesine dayanma gücü versin çooookk zor..

17 Şubat 2015 Salı

İnternette dolaşırken para kazanmak ister misiniz ?

Çok güzel bir uyelik sistemi bende uye oldum.
Netlioo – Kazandıran Platform (ücretsiz üyelik)
sizde uye olup para kazanmak için tıklayın
Netlioo.com  bir internet para kazanma aracı.
Siteye üye oluyorsunuz ve alışverişlerinizden para kazanıyorsunuz. 
Sizi başka sitelere yönlendiriyor. O sitelerde yaptığınız 
alışverişlerin belli bir miktar parasını size iade ediyor.

Cashback sistemi.Sistemde onlarca güvenilir alışveriş sitesi var.

Ayrıca sosyal çevresi geniş olan bloggerlar ve sosyal medya kullanıcıları da bu sistemde para kazanabiliyor.


Netlioo sitesi geri ödenen paraları sistemdeki kullanıcılara adil bir şekilde dağıtıyor.

Site webmasterlara güzel paralar kazandırmış. Ben bir çok webmaster sitesinde ödeme kanıtlarını gördüm.

Sistemi öğrenmek ve web sitenizden twitter ve facebook hesabınızdan para kazanabilmek için üye olmanızı tavsiye ediyorum.
Düzenli bir internet kullanıcısı ayda 75-100 lira kazanır gibi görünüyor sistemden. 
Ayrıca Twitter ve Facebook hesaplarınızdan paylaşım yaparak, alışveriş sitelerine üye olarak para kazanmanız da mümkün.

İnternetten zaten alışveriş yapıyoruz hepimiz.
Neden bu işten kazançlı çıkmayalım...
Site davetiyesiz üyelik kabul etmiyor. Sistem zaten davetiyeler üzerine kurulu

15 Şubat 2015 Pazar

Yine Yeniden Ben Buradayım

Evet tan kocaman 1 sene olmuş yine yeniden ben buradayım özlemişim yazı yazmayı;
Hamilelikte son hazırlıklarla uğraşırken orada kaldım ve bir daha blogger sayfama geri dönemedim.Ara sıra blogger arkadaşlarımı  okumaya fırsat bulsamda kendim bir türlü ya vakit bulamıyorum ya yazı yazmaya adapte olamadım.

  ABİ KARDEŞ EVDEKİ  İLK FOTOĞRAFIMIZ

Kızımın doğumundan sonra lohusalık süreci sonra annemlerin yazlığında yalovada geçirdiğim süreç daha sonra doğum izini sonrası işe  2,5 aylık bir geri dönüşüm ve işten istifa etmeye karar verişim derken yoğun bir süreç geçirdim.Eve dönüşten sonra bilgisayardaki sorun beni bir daha yazı yazma niyetimden uzaklaştırdı.
Neyseki artık yine buradayım
Kızım dokuz aylık oldu.Uslu akıllı bir kızım var ama sorunumuz uykuyu sevmiyor.Gündüzleri az uyuyor diş çıkarma ve sonrasında gelen öksürük durumlarından sonra geceleri çok sık kalkıyor.
Sanırım bunu alışkanlık haline getirdi.Bu durumla nasıl başedebileceğimi bilemiyorum güne ,dolayısıyla yorgun başlıyorum.Efede okuldan dörtbuçukta eşimde beşte gelince akşam nasıl oluyor anlamıyorum sabah yedibuçukta güne bir başlıyoruz Efeyi okula hazırlıyoruz sonra kızım uyuyunca vaktim olursa bende biraz uyuyorum.
Ama artık her konuda silkelenme zamanı.
Uykusuzlukta olsa yorgunlukta olsa kilolarımı vermek için hergün sabah yürüyüş zamanı,çalışırken hep evde olunca yapmayı hayal ettiğim kitap okumaya daha çok vakit ayırıp izleyemediğim biriktirdiğim filmleri izleme zamanı.
Çocuklarıma çok şükür çok zaman ayırıyorum ama kendimede zaman ayırmam gerekiyor artık.
Selin Ece'nin ek gıda süreci değişik tatlar hazırlama Efe'nin derslerine ve okuldaki arkadaşları ile okul dışındada etkinliklere katılma süreci,onların aynı zamana gelen hastalıkları derken tamamen onlara vakit ayırırken ben çok yoruldum iki çocuk annesi olmak çok zormuş.
Beni hatırlayan merak eden varsa ben artık buradayım paylaşacak çok şey birikti artık istikralı bir şekilde devam etmeyi düşünüyorum 


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...