İnsanın
eşi olmalı, bakarken yüreğinin kabardığı,
gözlerinden
gözlerine yüreğinin aktığı…aşık olduğu bir eşi olmalı!
Sabah
gözlerini açtığında, yanında olduğunu görüp,
şükürler
etmeli Yaradana. Koklamalı saçlarını.
Uyuyan
eşine şefkatle bakıp, usulca dokunmalı yüzüne,
varlığını
hissedebilmek için. Parmakları titremeli,
incitirim
korkusuyla.
Sürekli
çağlayan bir pınar olmalı gönlü…kramplar girmeli midesine,
onsuzluk
aklına geldikçe!
Rüzgar
onun kokusunu getirmeli, yağmur onun sesini.
Elleri
yanmalı ellerini tutabilmek için.
Akşam onu
görecek diye, pırpır etmeli yüreği.
Kelebekler
gibi olmalı insanın kalbi. Ayakları birbirine
dolaşmalı
heyecandan, eve dönerken eşi.
Beklemek
asırlar gibi uzun gelmeli.
Gelişi
ile sonsuz bir nur dolmalı içine.
Yüzüne baktığında,
konuşmadan anlamalı derdini, tasasını,
öfkesini,
sevincini, coşkusunu…vs.
Güven
duymalı, herşeyiyle. Başını göğsüne koyup,
huzurla
uyuyabilmeli, tüm düşüncelerinden arınmış olarak.
Babası,
abisi, arkadaşı, dostu, sırdaşı, anası, çocuğu olmalı…
Şımarabilmeli
yanında. Kıskanılmalı zaman zaman da…
Bir eşi
olmalı insanın!
Sabah
yolcularken işine, içi acımalı, daha yollarken özlemeye
başlamalı.
Seni şimdiden özledim!
Akşam
dönüşünü beklemeli sabırsızlıkla. Gözleri yollarda
kalmalı
ve kapıyı çalmadan açmalı…aşkla karşılamalı,
hasretle
sarılmalı boynuna, özlemle koklayıp, öpmeli,
yıllarca
uzak kalmışcasına! Her günü bir başka güzel olmalı
yaşamın,
bir başka özel, bir başka soluklanmalı her anında.
Verdiği
hiç bir şeyin yeterli olmadığını düşünüp, kahrolmalı,
daha
fazla ne yapabilirim diye düşünmeli.
Mutluluk
saçmalı etrafına.
Bir eşi
olmalı insanın,
cennetten
köşe almışcasına sevdiği,
sakındığı,
bakmaya kıyamadığı…Her bir hücresinden aşkın
fışkırdığı,
çölde okyanusu yaşadığı bir eşi olmalı!
Can Yücel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder